Kemalizm Nedir ?
Sunuş: Kemalizm bazen bir ideoloji, bazen isyankâr bir ruh hâli, bazen bir çağdaşlaşma projesi olarak çıkıyor karşımıza. Kimilerine göre Türk Solu kemalizmin devamı. “Hayır” diyor kimileri, Kemalizm evrensel solun Türkiye’deki şeklidir. Kemalizm bazen de bir din olarak kendini gösteriyor. İnsanlar bir dağa düşen gölgede, bulutlarda Atatürk’ü görüyorlar. Ona “yaratıcı” diyorlar. Hamd ve şükran duygularını ifade ediyorlar. “Bizi izlediğini biliyoruz Atam” diyerek onunla konuşuyorlar.
Kemalizm nedir? Bu soruya en doyurucu yanıtı veren sanırım Derin Sular sitesi’nin yazarı Serdar Kaya oldu. Çok sayıda referans ile desteklenmiş, tarafsız bir dille kaleme alınmış bu yazıyı herkese tavsiye ederim. Tabi en başta kendisini “Kemalist” olarak tarif edenlere.
MY
” [...] Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye’ye ithal ettiği sosyal, kültürel, politik ve ekonomik uygulamalar bütünü hakkında bir kitap ya da manifesto kaleme alarak düşüncelerine temel teşkil eden noktaları açıklama gereği duymadı.
Kemalizm adına bir temel eserin yazılmamış olması, Atatürk’ün Altı İlke konsepti çerçevesinde tam olarak neleri kast etmiş olduğu konusundaki birincil kaynakları, CHP parti programları, partinin Atatürk dönemindeki uygulamaları ve Atatürk’ün söz ve demeçleri ile sınırlı kılıyor.
Bu üç birincil kaynak arasında, CHP parti programlarının ve bu programlar çerçevesinde gerçekleştirilen uygulamaların, Kemal Atatürk’ün söz ve demeçlerine nisbeten daha muteber olduğu rahatlıkla söylenebilir. Zira pragmatist bir lider olan Kemal Atatürk’ün, farklı dönemlerde (ya da aynı dönemde farklı kitlelere hitaben), birbiriyle çelişmek bir yana, tamamen zıt istikamette olan çok sayıda sözüne rastlamak mümkün. Zaten Kemalizm (ya da genel anlamda Kemal Atatürk) konusundaki kafa karışıklığının temel nedeni de bu. Zira Türkiye’de önemli bir çoğunluk, Kemal Atatürk hakkında öğrenegeldiği (doğru ya da yanlış) bilgiler doğrultusunda oluşmuş olan bir Atatürk
kavramına sahip. Gerek Kemal Atatürk’ün kitlelere tanıtılması esnasında tarihi verilerden hareket edilmeyip ululayıcı söylemlere sığınılması, gerek mevcut verilerin kullanılması konusunda seçici davranılarak tek yönlü bir portre çizilmesi, gerekse Kemal Atatürk’e ait olan pek çok sözün birbirine tamamen zıt argümanlar içermesi nedeniyle, birbiriyle çelişkili çok sayıda Atatürk miti aynı anda toplumda kendine yer edinebiliyor. [...] ”
|